Bodrum' da Gezilecek Yerler

Bodrum' da Gezilecek Yerler
Bodrum… Tepeden bakıldığında beyaz elbisesinin eteklerini savuran, saçlarına rengarenk begonviller takmış, bilekleri misket limon kokan alımlı bir kıza benzeyen belde…


İnsanoğlunun binlerce yılına tanıklık etmiş bereketli toprakları, tarihi, beyaz evleri, mandalina bahçeleri ile Bodrum misafirlerini mavi bir kapıdan farklı bir atmosfere davet ediyor. Bunun içindir ki bu şirin Ege kasabası son 40 yıldır en gözde tatil beldeleri arasında ilk akla gelen yer.


Her milletten milyonlarca insan güzelliğini duyup buraya akın ediyor, hatta buraya yerleşiyor. Antik devirlerde “Halikarnassos” adıyla anılan şehir zamanla Bodrum adını almış.


Nasıl mı? Şehir önemli Hristiyan din adamlarından Aziz Petrus’a adanmış ve Petrium adını almış. Petrium zamanla Podrum ve daha sonra da Bodrum adını almış. Hatta bugün birçok yabancı Bodrum Kalesi’ni St. Peter kalesi olarak biliyor.


Dünyanın 7 harikasından biri olan Mausoleum Halikarnassos Bodrum’da yer alıyor. Bunun yanında tarihin babası Heredot, Turgut Reis, ve Zeki Müren ünlü Bodrumlulardan.


Yaz tatilinizde size yol arkadaşı olması amacıyla en güzel yaz şarkılarını bir araya getirdik:


Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesi


Bodrum’un simgesi haline gelen kalenin içinde bulunan Su Altı Arkeoloji Müzesi’nin kuruluş tarihi 1964 yılına kadar uzanıyor.


Üç tarafı denizlerle çevrilmiş yarımada şeklinde bulunan Bodrum Kalesi her yıl çok fazla turist ziyaretine ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla kalenin önemli bir yerine sahip bu müze, genellikle su altı kalıntılarının sergilendiği bir yer olmuş durumda.


1986 yılında ise Paşabahçe Şişe ve Cam fabrikalarının katkılarıyla, kronolojik olarak düzenlenmiş, cam koleksiyonu ile ilgili bilgi veren cam salonu açılmış.


Ayrı ayrı 14 sergileme kısmı bulunan ve bu bölümlerde genelde su altı eserlerine yer verilen müze aynı zamanda Bodrum’un en çok ziyaretçi çeken yerlerinden biri olma özelliği taşıyor. Bunun yanı sıra müze, dünyadaki en zengin Doğu Akdeniz amforalarına da sahip olmasıyla öne çıkıyor.


Yine müzede sergilenen batık gemi kalıntıları, dünyada en eski bulunan eserler olup, geminin 1025 yılında batmış Uluburun Batığı olduğu biliniyor. Tunç Devri’ne ait bu gemi Likya ticaret gemisi olma özelliğinde…


Geminin ahşapları zaman içinde çürümüş olduğundan, aslına sadık kalınarak yapılmış maketi de bu müzede sergileniyor. Tabii tek batık gemi bu değil sergilenen; Marmaris Serçe Limanı batığı ve Tektaş Batığı, Finike Gelidonya Burnu batığı, Bodrum Yassı ada batığı, Roma Tüccar gemisi, Şeytan Deresi Batığı da bu müzedeki sergilerde yerlerini almış.


Bu batık gemiden 3 ton civarı kırık ya da sağlam cam çıkarılmış. Böylece dünyanın en büyük İslami Cam koleksiyonuna sahip müze bu özelliklerinden dolayı her sene birçok yerli ve yabancı turist tarafından ilgi görmeye devam ediyor.


Müze 1995 yılında Avrupa’da düzenlenen Yılın Müzesi yarışmasında “Özel Övgü” ödülünü almış. Türkiye’de tek, dünya çapında ise su altı müzelerin arasında en önemlilerinden biri olma özelliğine sahip.


Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesi sergilerinde  amforalar, MS VII. yüzyıl Doğu Roma Gemisi, camlar, hamam, MS XI. yüzyıl Serçe Limanı Cam Batığı, Yılanlı Kule, Sikke ve Mücevherat Salonu, Karyalı Prenses, İngiliz Kulesi, Tunç Çağ Batıkları, Zindan ve Komutan Kulesi kalıntıları bulunuyor.


Müzede giriş ücretli olup, 65 yaş üzeri ve 18 yaş altı kişilerden ücret alınmıyor. Müzenin açık olduğu saatler ise 9.00-19.00 arası.


Salmakis Burcu (Kaplan Kalesi)


Bodrum’un yakın çevresinde bulunan Bardakçı Koyu’nun sırtlarında bulunan Kaplan Kalesi, içinde bulunan tatlı su kaynağıyla da dikkat çekiyor. Bu tatlı suyun ise esasında mitolojide yer almış Afrodit’in su içtiği Salmakis Çeşmesi’nden akan su olduğuna inanılıyor. Adını da bu çeşmeden alan kale, mitolojik bir efsaneye de ev sahipliği yapıyor.


Hermafrodit Efsanesi’ne konu olan bir aşk hikayesi ve bu efsaneye göre Afrodit’in oğlu bir gün bu Salmakis suyunda yıkanırken, bu suyun perisi onu görür ve aşık olur. Salmakis su perisinin aşk teklifleri reddedilince, birden aşık olduğu oğlana sarılarak aşklarının bütünlüğü ve tek vücut olmalarını için Tanrılara dua eder. Bu dileği kabul olan perinin erkek vücuduyla birleşmesi sonucu tek vücut haline gelmeleri ve buna da Hermafrodit adı verilmesi sağlanmış.


İşte bu efsaneyle ünlü bu kale her zaman turistlerin yoğun ilgisini çekmeye devam ediyor.


Bodrum Osmanlı Tersanesi


Antik çağlardan beri hizmet veren bu tersane, Osmanlı donanmasına gemi takviyesi sağladığı için Bodrum Osmanlı Tersanesi olarak anılıyor.


Muhtemel saldırıların önüne geçebilmek adına gözetleme kulesi ile desteklenen tersane binası, artık bir sanat galerisine ev sahipliği yapıyor.


Bodrum Antik Tiyatrosu


Bodrum gezisinde ziyaret edilecek bir diğer yer ise Bodrum Antik Tiyatrosu. Turgutreis yolu üzerindeki antik tiyatro restore edilmiş ve restorasyon sonrası 13.000 kişilik bir kapasiteye sahip olmuş.


Yazın birçok etkinliğe ev sahipliği yapan antik tiyatro Anadolu’daki nadir yapılardan olduğundan ayrı bir kıymete sahip.


Zeki Müren Sanat Müzesi


Bodrum denince akla gelen ilk isimlerden Zeki Müren. Vefatından sonra evi müzeye dönüştürülmüş. Kendisi evin yalnızca ilk katını kullandığından bu kat olduğu gibi muhafaza edilerek yalnızca üst kat müze olarak ziyarete açılmış.


Evde sanatçının sahne kıyafetleri, takıları, ödüller, kısacası sanatla geçmiş koca bir ömrün her detayına rastlayabilirsiniz.


Müzeye giriş 6 TL fakat müze kartınız varsa ücretsiz gezebiliyorsunuz.


Halikarnas Mozolesi


Dünyanın 7 harikasından biri olan bu mozole Pers Valisi Maussolos’un mezarı.


Valinin vefatından sonra karısının isteğiyle yapımına başlanan mezarın inşaatında dönemin birçok ünlü heykeltıraşı görev almış.


Fakat mezarın bazı parçaları 19. yüzyılda British Museum’a götürülmüş.


Myndos Kapısı


Gümbet’e oldukça yakın bir mesafede bulunan Halikarnassos’un giriş kapısı Mindos’un, Myndos Antik Kenti’ne yüzünü döndüğü için bu adı aldığını sanılıyor.


Büyük İskender’in dahi geçemediği kapı olarak anılan Myndos (Mindos) Kapısı, geceleri daha büyülü bir izlenim kazanıyor.


Tavşan Adası


Gümüşlük’teki Tavşan Adası’nın karayla arasında derinliği yaklaşık bir metre olan ince bir şerit bunuyor. Bu şeridi kullanarak karadan adaya yürüyerek geçmek mümkün.


Myndos Antik Kenti


Milattan Önce 640 yılında şu an Gümüşlük olarak anılan bölgede kurulan Myndos Antik Kenti’ni ziyaret ettiğinizde sur duvarları veya kilise gibi birkaç tarihi kalıntıyla karşılaşacaksınız. Çünkü kentin büyük bir kısmı toprak altında kendini saklıyor. Pek çok uygarlığın yönetiminde kalan bu antik kentin bir kısmı da suların altında bulunuyor.
Whatsapp Telefon